"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 7279

7279- Bize Abdullah ibnu Yûsuf tahdîs etti. Bize Mâlik, Ebû Leylâ’dan haber verdi.

H Yine bize İsmâîl ibn Ebî Uveys tahdîs etti. Bana Mâlik Ebû Leylâ ıbn Abdillah ibn Abdirrahmân ibn Sehl’den; o da Sehl ibn Ebî Hasme’den haber verdi. O ve kavminin büyüklerinden birtakım adamlar şöyle haber vermişlerdir: Abdullah ibn Sehl ile Muhayyısa kendilerine isabet eden bir kıtlık ve fakîrlikten dolayı hurma satın almak için Hayber’e doğru çıkmışlardır. (Orada birbirlerinden ayrılıp kendi işleriyle meşgul olmuşlardı.) Sonunda Muhayyısa’ya, Abdullah ibn Senl’ın öldürülüp bir çukura -yahut bir pınar içine- atılmış olduğu haber verildi. Bunun üzerine Muhayyısa, Yahûdîler’e geldi de onlara:

— Vallahi onu sizler öldürdünüz! dedi. Yahudiler de ona:

— Vallahi onu biz öldürmedik! dediler.

Bundan sonra Muhayyısa döndü ve Medine’ye, kendi kavminin yanına geldi ve onlara hâdiseyi zikretti. Bundan sonra Muhayyxsa ve kardeşi Huveyrısa -ki Huveyrısa, kardeşi Muhayyısa’dan daha büyük idi- ve öldürülenin kardeşi Abdurrahmân ibn Sehl; her üçü geldiler. Hayber’de bulunmuş olan Muhayyısa, Peygamber’e bu da’vâyı konuşmaya girişti. Peygamber de Muhayyısa’ya hitaben:

— “İlk sözü büyüğe bırak, ilk sözü büyüğe bırak!” buyurdu. Peygamber bu emriyle yaşça büyük olanı kasdediyordu. Bunun üzerine Huveyrısa konuştu, ondan sonra Muhayyısa konuştu. Bunun ardından Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara Hayber Yahudileri hakkında:

— “Ya Yahudiler arkadaşınızın diyetini öderler yahut da onlar bizimle harb i’lân etmiş olur!” buyurdu ve bunu Yahûdîler’e yazıp gönderdi.

Onlar tarafından da Rasûlüllah’a:

— “Abdullah’ı biz öldürmedik” diye mektûb yazıldı.

Bunun üzerine Rasûlüllah, Huveyrısa, Muhayyısa ve Abdurrahmân üçlüsüne hitaben:

— “Sizler bu cinayetin Hayber Yahudileri tarafından işlendiğine yemîn eder de arkadaşınızın kan badeline hakk kazanır mısınız?” diye sordu.

Onlar da:

— Bizler buna yemîn edemeyiz, dediler. Rasûlüllah:

— “Öyleyse Yahudiler onu öldürmediklerine dâir size yemin ederler” buyurdu.

Da’vâcılar:

— (Yâ Rasûlallah!) Onlar müslümân değillerdir (onların yemînlerine nasıl inanalım)? diye söylediler.

Bunun üzerine Rasûlüllah, öldürülenin diyetini kendi yanından yüz deve olarak ödedi de sonunda bu develer onların evine girdirildi. Sehl ibn Ebî Hasme, bu develerden bir dişi deve bana ayağıyle vurdu, demiştir.