7219 Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün bizlere Deccâl’den uzun bir hadîs tahdîs etti. O’nun bize tahdîs ettiği hadîs içinde şöyle buyurdu: “Deccâl (Medîne’ye de) gelecektir. Fakat Medine kapılarından içeriye girmek ona haram kılınmıştır. Yalnız Medine etrafındaki bâzı çorak ve çakıllı arazîye inecektir. O gün Medine halkının en hayırlı bir sîmâsı, yahut insanların hayırlılarından birisi, Deccâl’e karşı çıkar ve:
— Ben şehâdet ederim ki, muhakkak sen, Rasûlüllah’ın bize haber verdiği Deccâl’sin! der.
Bunun üzerine Deccâl, başındaki şekaavet ehline:
— Şimdi ben bu adamı öldürür, sonra diriltirsem, benim (ulûhiyet) iddiası işinde şübhe eder misiniz? diye sorar.
Onlar da:
— Hayır şübhe etmeyiz, derler.
Deccâl hemen o adamı öldürür, sonra da diriltir. Ve diriltir diriltmez o adam:
— Vallahi benim, senin Deccâl olduğun hakkındaki şimdiki kanâatim, bundan evvelki îmânımdan daha kuvvetlidir, der.
Bu defa Deccâl bu adamı tekrar öldürmek ister, fakat bir daha ona musallat edilmez (yani onu öldürmeye muktedir olamaz)”.