7194 Bize Sufyân ibn Uyeyne tahdîs etti. Bize İsrâîl Ebû Mûsâ el-Basrî tahdîs etti.
Sufyân şöyle dedi: Ben İsrail’e Kûfe’de kavuştum. O Küfe Kaadısı Abdullah ibn Şubrume’nin yanına gelmişti. Ona:
— Beni Küfe Emîri İsâ ibn Musa’nın huzuruna girdir de, ben ona va’z edeyim! dedi.
İbnu Şubrume, İsrâîl üzerine emîrden bir tehlike gelir diye korktu da bunu yapmadı.
İsrâîl şöyle dedi: Bize Hasen Basrî şöyle tahdîs etti: Alî’nin oğlu Hasen, Muâviye ibn Sufyân’a büyük birliklerle yürüdüğü zaman, Amr ibnu’l-Âs, Muâviye’ye:
— Ben arkada olanları geri dönmedikçe,, geri dönüp kaçmayacak olan bir ordu görüyorum! dedi.
Muâviye, Amr’a:
– Babalan öldürülürse müslümânların zürriyetlerine bakmaya bana kim tekeffül eder? dedi. Amr;
— Ben tekeffül ederim -yahut: Muâviye: Nerede ve nasıl tekeffül olunacaktır? dedi.-
Bundan sonra Abdullah ibnu Âmir ile Abdurrahmân ibnu Semure -bunların ikisi de Kureyş’in Abduşşems oğullarındandır- :
— Biz Muâviye’ye kavuşur da ona barış istemesini söyleriz, dediler.
Hasen Basrî (geçen senedle) şöyle dedi: Yemîn olsun ki, ben Ebû Bekre (radıyallahü anh)’den işittim, şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) minberde hutbe yaparken torunu Hasen içeriye geldi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Şübhesiz benim bu oğlum bir seyyiddir (şeref sahibi bir efendidir). Umarım ki Allah bu oğlum sebebiyle müslümânlardan iki büyük fırkanın arasını ıslâh eder” buyurdu.