“… Çünkü şirk, elbetfe büyük bir zulümdür (Lukmân: 13);
” (And olsun ki sana da, senden evvelkilere de (şu) vahyolunmuştur:) Eğer ortak tanırsan, celâlim hakkı için, amelin boşa gider ve muhakkak hüsrana düşenlerden olursun” (ez-zumer; 65).
7004 Abdullah ibn Mes’ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Şu “Îmân edenler, bununla beraber îmânlarını haksızlıkla da bulaştırmayanlar; işte (ancak) onlardır ki (korkudan) emîn olmak hakkı kendilerinindir. Onlar doğru yolu bulmuş kimselerdir” (el-Enâm: 82) âyeti indiği zamân, bu, Peygamberin sahâbîleri üzerine ağır geldi ve:
— Bizim hangimiz îmânına zulüm karıştırmamıştır! dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Bu, sizin düşündüğünüz haksızlık değildir. Lukmân Peygamber’in sözünü işitmiyor musunuz: Şübhesiz ki (Allah’a) şirk elbette büyük bir zulümdür” buyurdu.