İlim ehli (yani onların cumhuru) da: Erkek, kadına mukaabil öldürülür, demişlerdir. Omer ibnu’l-Hattâb’dan: Nefse ulaşan her kasıtlı öldürmede ve onun aşağısında olacak her yaralamada, kadın, öldürdüğü erkekten dolayı kısas edilir, dediği zikrolunuyor.
Omer ibnu Abdilazîz de Omer’in rivayet ettiği bu görüşe gitmiştir. İbrâhîm en-Nahaî, Ebu’z-Zinâd, ve Ebu’z-Zinâd’ın bâzı arkadaşları da bu görüşe gitmişlerdir.
Enes ibnu’n-Nadr’ın kızkardeşi er-Rubeyy’, bir insanı yaraladı da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kısas” buyurdu.
6970 Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Biz Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e hastalığında ağzına ilâç koymuştuk. O da bize “İlâç vermeyin” diye işaret etmişti. Fakat biz:
— Rasûlüllah’ın ilâç istememesi, hastanın ilâçtan hoşlanmamasıdır, dedik (ilâç vermeye devam ettik).
Resûlüllah ayılınca:
— “Sizlerden ev içinde bulunan herkes hiç kimse katmadan muhakkak bu ilâçtan alacaktır, ancak Abbâs müstesna! Çünkü o beni ilâçlamakta sizinle bulunmadı” buyurdu.