"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 6910

Atâ ibn Ebî Rebâh: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), böyle bir ma’siyet işleyip de kendisine bunu haber veren kimseyi (namaz kılıncaya kadar ihmâl etti, namazdan sonra tekrar haber verdiğinde, namazının ona keffâret olduğunu bildirdi de) ona hiçbir ceza vermedi, demiştir.

İbn Cureyc de: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), eşiyle ramazân gündüzünde cinsî münâsebet yapan kimseye ceza vermedi de, hattâ ona günâhına keffâret yapacağı hurmayı verdi.

Keza Omer ibnu’l-Hattâb da, ihrâmlı olduğu hâlde geyik avlayan Kubeysa ibn Câbir’e ceza vermemiş, ancak kurban kesmekle emretmiştir. Bu hükmün ma’nâsında olarak, Ebû Usmân en-Nehdîden; o da İbn Mes’ûd (radıyallahü anh)’dan; o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bunun benzeri rivayet vardır, demiştir.

6910 Bize el-Leys, İbn Şihâb’dan; o da Humeyd ibn Abdirrahmân’dan; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den şöyle tahdîs etti: Bir adam ramazân ayında oruçlu iken karısı ile cinsî münâsebette bulundu da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’a gelip bunun hükmünü istedi. Rasülullah ona:

— “Azâd edecek bir köle bulabilir misin?” diye sordu. O zât:

— Hayır (bulamam), dedi. Rasülullah:

— “İki ay arka arkaya zincirlemesine oruç tutmaya gücün yeter mi?” dedi.

Adam:

— Hayır (buna gücüm yetmez), dedi. Rasülullah:

— “Öyleyse altmış fakiri doyur!” buyurdu.