6736 Bize Âsim el-Ahvel haber verdi: Ben Ebû Usmân’dan işittim; o Usâme’den şöyle tahdîs ediyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın bir kızı haber gönderdi. Rasûlüllah’ın beraberinde Usâme ibn Zeyd, Sa’d ibn Ubâde, Ubeyy ibn Ka’b bulunuyorlardı. Kızı:
— Oğlum ölmeye yaklaştı, hemen bize geliniz! diyordu. Rasûlüllah kızına selâm söylüyor ve:
— “Allah’ın aldığı ve verdiği herşey kendisine âiddir. Ve herşeyin Allah katında ta’yîn edilmiş bir ömrü vardır. Sabret ve sabrın sevabını Allah’tan bekle!” buyuruyordu.
Akabinde kızı tekrar haber yollayıp, bu sefer yemîn vererek muhakkak gelmesini istedi. Bunun üzerine Rasûlüllah kalktı, biz de O’nunla beraber kalktık. Rasûlüllah kızının evine varıp oturunca hasta çocuk kendisine verildi. Rasûlüllah çocuğu kucağına oturttu. Çocuğun nefsi gidip geliyor, can çekişiyordu. Rasûlüllah’ın iki gözü yaş döküyordu.
Sa’d ibn Ubâde:
— Yâ Rasûlallah! Bu yaş, bu ağlama nedir? dedi. Rasûlüllah:
— “Bu (sessiz) ağlama ve gözyaşı, Allah’ın kullarından dileyeceği kimselerin gönüllerine koyduğu (ilâhî) bir rahmettir. Allah ancak kullarından merhametli olanlara merhamet eder -yahut: Allah bunu ancak kullarından merhametli olan gönüllere ihsan eder-” buyurdu.