6705 Ebû Mûsâ el-Eş’arî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben (Tebûk seferi hazırlığı yaptığı sırada) Eş’arîler’den bir topluluk içinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelip, bizlere binek ve yük devesi vermesini istedim. Peygamber:
— “Vallahi ben sizleri deveye yükleyemem. Yanımda sizleri üzerine yükleyebileceğim deve yoktur” buyurdu.
Ebû Mûsâ dedi ki: Sonra bizler Allah’ın beklememizi istediği kadar bekledik. Sonra bize hörgüçleri beyaz üç deve verildi. Bizler bunlar üzerine yüklerimizi yükledik. Gittiğimiz zaman bizler yahut bâzımız:
— Vallahi bu iş bize bereketli ve mübarek olmaz. Biz Peygamber’e gelip, O’ndan bizi develere yüklemesini istiyorduk, O bizi yüklemeyeceğine yemîn etmişti. Haydin bizi Peygamber’e döndürün de kendisine bu yemîm’ni hatırlatalım! dedik.
Akabinde Peygamber’e gelip hatırlattık. Bunun üzerine Peygamber:
— “Sizlere develere yükleyen ben değilim. Fakat sizleri develere Allah yüklemiştir. Bana gelince; vallahi eğer Allah isterse, ben bir yemîn eder ve yemîn ettiğim şeyin başkasını, yemîn ettiğim şeyden daha hayırlı görürsem muhakkak yeminimden keffâret verir ve o daha hayırlı olan işi yaparım -yahut: O daha hayırlı olan işi yapar ve yeminimden keffâret veririm-” buyurdu.