“Bugün Allah’ın emrinden hiçbir âsım yoktur” (Hûd:43)- “Mâni’ olup koruyucu yoktur”; Mucâhid ibn Cebr “İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanıyor?” (el-Kıyâme: 36) âyetindeki “Suden” lâfzını “Haktan başıboş bırakılıp dalâlet içinde gidip gelecekler mi?” diye tefsir etmiştir.
Yine Mucâhid:
“Onu (nefsini) alabildiğine örten ise, elbette ziyana uğramıştır” (eş-ş’ems: 10) âyetindeki “Dessâhâ” lafzını, “Nefsini ma’siyetlerle azdırıp körelten” diye tefsir etmiştir.
6691 ez-Zuhrî şöyle demiştir: Bana Ebû Seleme, Ebû Saîd el- Hudrî (radıyallahü anh)’den tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Devlet başkanı yapılan herbir halîfenin muhakkak iki tane sırdaş müşaviri vardır: Bunun birisi ona hayır yolu emredip gösterir ve hayra teşvik eder, diğeri de ona şerr yolu emredip gösterir ve şerre teşvik eyler. Ma’sûm olan Allah’ın (fenalıklardan koruyup) ma’sûm kıldığı kimsedir” buyurmuştur.