Ve Yüce Allah’ın şu kavli:
“Kim dünyâ hayâtını ve onun zînetini arzu ederse, onların yaptıklarının karşılığını burada tamamen öderiz. Onlar bu hususta bir eksikliğe de uğratılmazlar. Onlar öyle kimselerdir ki, âhirette kendilerine ateşten başkası yoktur. Dünyâda işleyip yaptıkları şeyler orada boşa gitmiştir. Zâten yapageldikleri şeyler hep boştur” (Hûd: 15-16).
6519 Ebû Zerr (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben gecelerden bir gece dışarı çıktım. Baktım ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da, yanında hiçbir insan olmayarak, tek başına yürüyor.
Ebu Zerr dedi ki: Ben O’nu, beraberinde kimsenin yürümesini istemiyor sandım.
Ebû Zerr dedi ki: Ay’ın gölgesinde yürümeye başladım. Rasûlüllah dönüp beni gördü de:
— “Kimdir o?” diye sordu.
— Ebû Zerr’dir, Allah beni Sana feda eylesin! dedim. O:
— “Yâ Ebâ Zerr! Gel!” diye çağırdı.
Ebû Zerr dedi ki: Ben de O’nun beraberinde bir müddet yürüdüm. O:
— “Malı devamlı çoğaltanlar kıyâmet gününde sevabı azaltanlardır, ancak Allah’ın kendisine bir hayır (yani mal) verdiği, onun da bu malı sağına, soluna, önüne, arkasına veren ve bu malda hayır yapan kimse böyle değildir.”
Ebû Zerr dedi ki: Sonra Rasûlüllah beni, etrafı taşlık bir meydanda oturttu da:
— “Ben sana dönünceye kadar burada otur!” buyurdu. Ebû Zerr dedi ki: Sonra kara taşlık arazî içinde ben kendisini görmez oluncaya kadar gitti. Ve bana dönmesi epey gecikti ve gecikmeyi uzattı. Sonra ben O’nun gelmekte olduğunu işittim. Gelirken: “Hırsızlık yapsa ve zina etse de mi?” sözlerini söylüyordu. Ebû Zerr dedi ki: Rasûlüllah gelince sabredemeyip:
— Ey Allah’ın Peygamberi, Allah beni Sana feda etsin. Sen taşlık yerin kenarında birisiyle konuşuyordun, fakat ben Sana cevâb veren bir kimse işitmedim, dedim.
— “Bu, Cibril aleyhi’s-selâmdır. Harre’nin yanında bana geldi de: Ümmetini müjdele: Her kim Allah ‘a hiçbirşeyi ortak kılmayarak (tevhîd inancıyle) ölürse, cennete girer, dedi. Ben: Yâ Cibril! O kimse hırsızlık yapsa ve zina etse de mi? dedim. Evet, dedi. Ben yine: Hırsızlık yapsa ve zina etse de mi? dedim. O da: Evet; şarâb içmiş olsa da, dedi”.