6486 Bize Şakîk tahdîs edip şöyle dedi: Biz Abdullah ibn Mes’üd’u bekleyip duruyorduk. Bu sırada Yezîd ibn Muâviye el-Absî yanımıza çikageldi. Biz ona:
— (Yâ Yezîd!) Ders meclisi yapmaz mısın? dedik. O:
— Hayır, lâkin ben İbn Mes’ûd’un evine girer ve sahibiniz Abdullah ibn Mes’ûd’u size çıkarırım. Eğer onu çıkaramaz isem, ben gelir sizin için ders meclisine otururum, dedi.
Müteakiben Abdullah ibn Mes’ûd, Yezîd’in elinden tutarak evinden dışarı çıktı, gelip bizim yanımızda dikeldi ve şöyle dedi:
— Dikkat edin! Sizin benden (sık sık) ders isteme durumunda olduğunuz bana haber verildi. Fakat gerçek şudur: Beni sizin yanınıza va’z ve ders için çıkmaktan men’ eden şey, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın va’z ve ders hususunda bize bıkkınlık gelmesini istemediği için hâlimize bakıp kollar ve ona göre bâzı günlerde va’z eder olmasıdır, dedi.
Bu Kitabı, Kur’ân’dan Bâzı Duâ Metinleriyle Bitirelim
En güzel, en vecîz, en câmialı dualar Kur’ân-ı Kerîm’dedir. Bunların bir kısmı peygamberlerin ve iyi kulların dualarıdır. Muhammed Ümmeti’nin bunlarla duâ etmeleri için, bunlar Kur’ân-ı Kerîm’de tescil edilmişlerdir. Bunlar âdeta Yüce Allah’a bir dilekçe örnekleridirler. Peygamber ekseriya bunlarla duâ ederdi. Bunların dışında Peygamberin de ümmetine öğrettiği yine vecîz, kısa, özlü bâzı dualar da vardır. İşte bu iki grup dualar, yânı Kur’ân’daki dualarla Peygamberin duaları, kendileriyle duâ edilmeye en lâyık duâ metinleridir. Bunların dışında daha sonraki devirlerde düzülüp geliştirilen, tekrarlar, lüzumsuz sözlerle doldurulmuş uzun duâ metinlerine i’tibâr edilmemelidir.
Kur’ân’daki duâ metinlerinden bâzılarını burada ma’nâlarıyle birlikte verelim:
a. Fatiha Sûresi: Dünyâda başka hiçbir dînde eşi ve benzeri olmayan en câmialı duadır. Ondan sonra:
“Rabbena lâ tuâhıznâ in nesınâ ev ahta’nâ, Rabbena ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehu alellezîne min kablinâ, Rabbena velâ tuhammilnâ mâ lâ takate lehâ bihi va’fu annâ vağfir lenâ ve’r-hamnâ ente mevlânâ fensurnâ ale’l-kavmi’l-kâfirin” (Ey Rabb’imiz, unuttuk yahut yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme. Ey Rabb’imiz! Bizden evvelkilere yüklediğin gibi, üstümüze ağır yük yükleme. Ey Rabb’imiz!Takat getiremiyeceğimizi bize taşıtma. Bizden (günâhları) sil, bağışla, bize mağfiret et, bize merhamet eyle.
Sen Mevlâ’mızsın. Artık kâfirler güruhuna karşı da bize yardım et)” (el-Bakara: 286).
c. Her zaman ve her vesîle ile okunacak duâ: el-bakara: 201.
d. Başarı duası:
‘ ‘Rabbena âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi’lenâ min emrina râşeden (= Ey Rabb’imiz, bize tarafından bir rahmet ver ve işimizden bizim için bir başarı hazırla)” (el-Kehf: ıo).
e. İbrahim’in duası:
“Rabbi’c’alnî mukîme’s-salâti ve min zurriyeti, Rabbena ve tekabbe’l-duâ. Rabbena’ğfır lî veli-vâlideyye ve lil-mü ‘minine yevme yekûmu’l-hisâbi (= Ey Rabb’im, beni doğru namaz kılmakta sabit tut. Zürriyetimden de (böyle namaz kılanlar yarat)! Ey Rabb’imiz, duamızı kabul eyle! Hesâb ayağa kalkacağı gün beni, ana-babamı ve bütün mü’minleri mağfiret eyle)” (ibrahim: 40-41).
f. Her hareket ve sükûnda, her gidiş-gelişte, her giriş-çıkışta okunacak duâ:
“Rabbi edhilnî mudhale sıdkın ve ahricnî muhraca sıdkın. Ve’c’allî minledunke sultanen nasıra (= Rabb’im, beni sıdk girdirişiyle girdir, sıdk ve selâmet çıkarışı ile çıkar ve tarafından bana hakkıyle yardım edici bir kudret ver)” (el-isrâ: 80).
g. Hitabet, konuşma, ders, imtihan duası:
“Rabbi’şrahlî sadrî ve yessirlî emrî vahlul ukdeten min lisânî yeflehû kavlî (= Rabb’im, benim göğsüme genişlik ver, işimi benim için kolaylaştır, dilimden düğümü çöz ki sözümü iyi anlasınlar)” (Tâhâ: 25-28).
h. Dâim okunacak duâ:
“Rabbena’ğfır lenâ zunûbenâ ve ısrâfenâ fî emrinâ ve sebbit akdâmenâ vensurnâ ale’l-kavmi’l-kâfîrin {Ey Rabb’imiz, bizim günâhlarımızı ve işimizde israfımızı mağfiret eyle. Ayaklarımızı sabit kıl. Kâfirler güruhuna karşı bizlere yardım et)” (Âlu İmrân: 147).
k. Diriler ve Ölüler için duâ:
“Rabbena ‘ğfir lenâ ve li ihvâninellezîne sebekûnâ bil-îmâni ve lâ tec’al fî kulûbinâ ğullen lillezîne âmenû. Rabbena inneke Raûfun Rahîmun (= Ey Rabb’imiz, bizi ve îmân ile daha önden bizi geçmiş olan (dîn) kardeşlerimizi mağfiret eyle! İmân etmiş olanlar için kalblerimizde bir kîn bırakma. Ey Rabb’imiz, şübhesiz ki, Sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin)” (el-Haşr: 10).
1. Duayı bitiriş sözleri:
“Subhâne Rabbike Rabbi’l-izzeti amma yesıfûn. Ve Selâmun ale’l-murselin ve’l-hamdu lillâhi Rabbi’l-Âlemin ( = Galebe sahibi olan Rabb’in onların isnâd etmekte oldukları vasıflardan münezzehtir. Gönderilen bütün peygamberlere Selâm ve Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun)” (es-Sâffât: 180-182).
Bunlardan başka, çeşitli vesilelerle okunacak daha pekçok dualar vardır.
Duanın lüzumuna delîl olan bâzı âyetleri de işaretle yetinelim: el-A’râf: 55-56, 180; el-Mu’min: 7-9, 60.
“Elâ bi-zikri’ltâhi tatmainnu’l-kulûbu”
(= Haberiniz olsun ki, kalbler ancak Allah’ı anmakla huzura kavuşur” (er-Ra’d: 28).
Ahmed el-Kastallânî bu Duâ Kilâbı şerhini 914 hicret yılı, 28 Cumâda’l-âhire çarşamba günü yatsı namazından sonra bitirdiğini yazmıştır. Bu nâçiz Mehmed Sofuoglu da bunun tercümesini Allah’ın yardımı ve muvaffak kılmasıyla 23 Mart 1984/20 Cumâda’l-âhire cumua namazından sonra bitirmiş bulunuyorum. Yüce Allah tamamlamayı müyesser eylesin! Âmîn!