6431 Bize el-Hakem ibn Uteybe tahdîs edip şöyle dedi: Ben Abdurrahmân ibnu Ebî Leylâ’dan işittim, şöyle dedi: Bana bir kerresinde Ka’b ibn Ucre (radıyallahü anh) kavuştu da, şöyle dedi: Sana Peygamber’den işittiğim bir hediye vereyim mi? Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bizim yanımıza çıktı. Biz O’na:
— Yâ Rasûlallah! Bizler Sen’in üzerine nasıl Selâm okuyacağımızı bildik. Fakat Sen’in üzerine nasıl Salât okuyacağız (bunu bilmiyoruz)? dedik.
Rasûlüllah bize;
— “Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin. Kemâ salleyte alâ âli İbrâhîme inneke Hamîdun Mecîdun.
Allahumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin. Kemâ bârekte alâ âli İbrâhîme inneke Hamîdun Mecîdun.
(= Yâ Allah! Muhammed’e ve Muhammed’in âli üzerine, İbrahîm’in âli üzerine salât ettiğin gibi salât et. Şübhe yok ki, Sen Hamîd’sin, Mecîd’sin. Yâ Allah! Muhammed’e ve Muhammed’in âline, İbrahim’in âline bereket ihsan ettiğin gibi bereket ihsan eyle! Şübhesiz ki, Sen Hamîd’sin, Mecîd’sin!) deyiniz” buyurdu.