6407 Kays ibn Ebî Hazım şöyle demiştir: Ben Cerîr ibn Abdillah (radıyallahü anh)’tan işittim, o şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana:
— ” (Ey Cerîr!) Şu Zu’l-Halasa’dan beni rahata kavuşturmaz mir sın?” buyurdu. O, dikili putlar için yapılmış bir bina idi ki, ona ibâdet ediyorlar ve “el-Ka’betu’l-Yemâniyye” diye isim veriyorlardı.
Cerîr dedi ki: Ben:
— Yâ Rasûlallah! Ben at üzerinde sabit duramayan bir adamım! dedim.
Bunun üzerine Rasûlüllah göğsüme vurdu da:
— “Yâ Allah! Sen Cerîr’i at üzerinde sabit tut ve onu hâdî ve mehdi kıl!” diye duâ etti.
Cerîr dedi ki: Müteakiben ben kavmim olan Ahmes kabilesinden elli süvârî’nin başında Zu’l-Halasa’ya doğru yola çıktım. -Bazen râvî Sufyân ibn Uyeyne: “Kavmimden bir topluluk içinde hareket ettim” dediğini söylemiştir.- Sonunda Zu’l-Halasa’ya vardım ve onu yaktım. Sonra Peygamber’e geldim ve:
— Yâ Rasûlallah! Vallahi ben Sen’in huzuruna muhakkak o put evini uyuz deve gibi bıraktıktan sonra geldim! dedim.
Bu sözüm üzerine Rasûlüllah Ahmes kabilesine ve süvarilerine duâ etti.