6321 Bize İbnu Ebî Hazım, babası Ebû Hazım Seleme ibn Dînâr’dan tahdîs etti ki, Sehl ibn Sa’d (radıyallahü anh):
— Biz cumua günleri sevinir, ferahlanırdık, dedi. Ebû Hazım dedi ki: Ben Sehl’e:
— Cumua günleri niçin sevinir ferahlanırdınız? diye sordum. Sehl:
— Bizim ihtiyar bir hanım ninemiz vardı. O Medîne’de Sâide oğulları yurdundaki bir kuyuya insan gönderirdi.
-Buhârî’nin üstadı Abdullah ibn Mesleme: Metindeki “Budâa”yı, Medine’deki bir hurma bustânına diye tefsir etmiştir.-
O yaşlı kadın silk (yani çöğündür) bitkisinin köklerinden alırdı da, onları bir çömleğe atar, bir mikdâr da arpa ezerdi. Biz cumua namazını kıldığımız zaman gider, o ninemize selâm verirdik. O da bizlere, pişirdiği bu yemeği takdîm ederdi. Biz de bu yemekten dolayı sevinir, ferahlanırdık. biz gündüz uykusunu ve gündüz yemeğimizi ancak cumuadan sonra yapardık, diye cevâb verdi.