6311 Bize Ebû Mıclez tahdîs etti ki, Enes (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Zeyneb bintu Cahş ile evlendiği zaman, insanlar Zeyneb’in odasına girip düğün aşı yediler. Sonra da oturup konuşuyorlardı. Peygamber kalkmaya hazırlanır gibi vaziyet alarak bunların kalkıp gitmelerine işaret etti. Fakat onlar kalkmadılar. Peygamber onların kalkmadıklarını görünce, kendisi kalktı. Kendisi kalkınca oturanlardan da birkısmı kalktı. Topluluğun bakıyyesi oturup kaldı. Peygamber (diğer kadınlarının odalarına gidip hâl hatır sorduktan sonra) Zeyneb’in odasına girmek için geldiği hâlde, topluluk hâlâ’oturuyorlardı. (Peygamber tekrar Âişe’nin odasına doğru gitti.) Sonra onlar (durumu anladılar da) kalkıp gittiler. Ben onların kalkıp gittiklerini Peygamber’e haber verdim. Peygamber geldi ve Zeyneb’in odasına girdi. Ben de içeriye girmeye davrandım. Peygamber benimle kendisi arasına kapı perdesini indirdi. Yüce Allah şu âyetleri indirdi:
“Ey îmân edenler, (bundan sonra) Peygamber’in evlerine yemeğe da’vet olunmaksızın, vaktine de bakmaksızın girmeyin. Fakat da’vet olunduğunuz zaman girin. Yemeği yiyince dağıtın. Söz dinlemek veya sohbet etmek için (izinsiz) girmeyin. Çünkü bu, Peygamber’e eza vermekte, O sizden utanmaktadır. Allah ise hakkı açıklamaktan çekinmez. Bir de O ‘nun zevcelerinden lüzumlu birşey istediğiniz vakit perde ardından sorup isteyin. Bu, hem sizin kalbleriniz için, hem onların kalbleri için daha temizdir…” (el-Ahzâb: 53).
Ebû Abdillah el-Buhârî: Bu hadîste, Peygamber’in kalkıp dışarı çıktığı zaman oturup kalanlara izin vermediği fıkhı vardır. Ve yine bunda, Peygamber’in onların kalkmalarını isteyerek kalkmağa davranmasında, böylece ta’rîz etmenin cevazı hükmü de vardır, demiştir.