Ebû Bekr de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) için: Babalarımızı ve analarımızı Sana feda edelim! demiştir.
6255 Bize Yahya ibn Ebî İshâk, Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh)’ten tahdîs etti ki, Enes ve babalığı Ebû Talha Peygamber’in beraberinde Usfâr harbinden dönüyorlardı. Peygamber’in beraberinde Safiyye de vardı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Safiyye’yi bineğin arka tarafına bindirmişti. Yolun bir kısmında oldukları zaman bindiği dişi deve sürçtü de Peygamber ile kadını Safiyye; ikisi birden düştüler.
Enes dedi ki: Zannederim Ebû Talha kendini devesinin üzerinden derhâl düşünmeksizin yere attı da Rasûlüllah’ın yanına geldi ve:
— Ey Allah’ın Peygamberi! Allah benim hayâtımı Sana bedel kılsın! Sana birşey isabet etti mi? dedi.
Peygamber:
— “Hayır, lâkin sen kadına dikkat et (ona yardım et)” buyurdu.
Bunun üzerine Ebû Talha kendi elbisesini (Safiyye’ye bakmamak için) kendi yüzü üzerine koydu ve onun bulunduğu tarafa doğru yürüdü. Safiyye’nin yanına varınca elbisesini onun üzerine attı. Kadın ayağa kalktı. Akabinde Ebû Talha onlar için devenin eşyasını düzeltip sıkıca bağladı. Rasûlüllah ile Safiyye deveye bindiler ve kaafile yürüdü. Nihayet Medîne sırtına vardıkları zaman -yahut: Medîne’yi yukarıdan gördükleri zaman- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Âyıbûne, tâibûne, âbidûne lî-Rabbinâ hâmidûne (Biz dönücüleriz, tevbe edicileriz. Rabb’imize ibâdet edicileriz, hamdedicileriz)” sözlerini söyledi ve Medine’ye girinceye kadar bunu söylemeyi devam ettirdi.