6195 Bize Hammâd ibn Zeyd tahdîs etti ki, el-Ezrak ibn Kays şöyle demiştir: Ehvâz’da (Duceyle denilen) bir nehrin kenarında bulunuyorduk. O nehrin suyu kuruyup gitmişti. Ebû Berze Nadle ibnu Ubeyd el-Eslemî atı üzerinde geldi de namaza durdu, atını da salıverdi. Kendisi namazda iken atı yürüdü. Ebü Berze hemen namazını bıraktı ve atının ardından gitti, sonunda ona yetişip yakaladı. Sonra geldi, yarım bıraktığı namazını tamamladı. Bizim içimizde haricî görüşünde olan bir adam vardı. Bu, Ebû Berze’nin böyle namazı içinde atı yakaladığını, sonra yine kıldığını görünce:
— Şu ihtiyara bakınız, atı için namazını terketti! demeye başladı.
Ebû Berze de namazdan sonra ona yöneldi de:
— Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’tan ayrıldığım zamandan beri beni hiçbir kimse sertlik, yoğunluk etmemiş; ayıplamamıştır! diye cevâb verdi ve şöyle devam etti:
— Benim ineceğim yer uzaktadır. Eğer ben atımı bırakıp da namazı tam kılsaydım, geceye kadar ehlimin yanına varamazdım, dedi.
Bu arada kendisinin Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sahâbîlik ettiğini ve bu beraberliğinde Peygamber’in (namazda ve diğer hususlarda dâima) kolaylık göstermesine şâhid olduğunu zikretti.