"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 6152

6152 Sa’d ibn Ebî Vakkaas (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Omer ibnu’l-Hattâb, Rasûlüllah’ın huzuruna girmek üzere izin istedi. Halbuki bu sırada Rasûlüllah’ın yanında Kureyş kabîlesinden birtakım kadınlar vardı, kadınlar Rasûlüllah’tan bâzı isteklerde bulunuyorlar ve kendilerine daha fazla vermesini istiyorlardı. Bu konuşmaları sırasında kadınların sesleri Rasûlüllah’ın sesinden yüksek tonda oluyordu. Omer izin isteyince bu kadınlar hemen kalkıp perdeye doğru koşuştular. Peygamber, Omer’in gelmesine izin verdi. Omer huzura girdiğinde Peygamber (kadınların hâline) gülüyordu. Bunun üzerine Omer:

— Yâ Rasûlallah! Babam anam Sana feda olsun! Allah Senin dişlerini güldürsün (yani Seni sevindirsin)! dedi (ve bununla gülmesinin, sebebini sormuş oluyordu).

Peygamber:

— “Yanımda bulunan şu kadınların hâline taaccüb ettim: Onlar senin sesini işitince acele perdeye koşuştular” buyurdu.

Bunun üzerine Omer:

— Yâ Rasûlallah, Sen onların saygı ve büyültmelerine daha lâyıksın! dedi.

Sonra kadınların tarafına yöneldi de onlara:

— Ey nefisleri düşman olan kadınlar! Rasûlüllah’ı ta’zîm etmeyip de benden mi çekmiyorsunuz? dedi.

Kadınlar da:

— Çünkü sen Rasûlüllah’tan yoğun sözlü ve katısın, dediler.

Rasûlüllah, Omer’e:

— “Ey Hattâb oğlu, sen kadınlara cevâb vermeyi bırak! Nefsim elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, sen bir yolda giderken şeytân asla seninle karşılaşmaz da muhakkak senin yolundan başka bir yola yönelip gider!” buyurdu.