"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 5932

5932 Bize Abdulazîz, babası Ebû Hâzım’dan tahdîs etti ki, Ebû Hazım da Sehl ibn Sa’d (radıyallahü anh)’dan şöyle derken işitmiştir: Peygamr ber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bir kadın geldi de:

— Ben kendimi Sana hibe etmeye (kadınlık kıymetimi mehirsiz bağışlamaya) geldim, dedi ve uzun zaman ayakta dikildi.

Peygamber ona baktı ve başını indirdi. Kadının ayakta durması uzayınca, orada hazır bulunanlardan bir adam:

— Eğer bu kadına Sen’in için bir hacet yoksa, onu benimle evlendir! dedi.

Peygamber ona:

— “Yanında kadına mehr vereceğin birşey var mı?” buyurdu.

— Hayır yok! dedi.

Peygamber:

— “Ona mehr verecek birşey bak araştır!” buyurdu.

Bunun üzerine o zât gitti, sonra dönüp geldi de:

— Vallahi hiçbirşey bulamadım! dedi. Peygamber yine:

— “Git araştır! Velev ki demirden bir yüzük olsun bul!” buyurdu.

Adam yine gitti, sonra dönüp geldi ve yine:

— Hayır vallahi, demirden bir yüzük bile bulamadım! dedi.

Bu fakîr adamın belinden aşağısını örten bir tek izârı vardı, vücûdunun üst tarafını örtecek bir ridâsı bile yoktu. Böyle iken adam:

— Ben kadına bu izârımı mehr olarak veririm, dedi. Peygamber:

— “Senin izârın; eğer onu kadın giyerse, ondan senin üzerinde hiçbirşey kalmaz; eğer sen giyersen, kadının üzerinde ondan birşey bulunmaz!” buyurdu.

Bunun üzerine adam geri çekildi de oturdu. Peygamber sonra onu dönüp giderken gördü de, onun çağırılmasını emretti. Çağırıldı. Peygamber ona:

— “Kur’ân’dan ezberinde ne var?” diye sordu. O zât:

— Ezberimde şu sûre var, şu sûre var! diye birtakım sûreleri saydı.

Peygamber:

— “Kur’ân’dan ezberindeki sûrelere mukaabil seni bu kadına mâlik kıldım!” buyurdu.