5912 Ubeyd ibn Cureyc, Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) ‘e:
— Arkadaşlarından hiçbirini yapar görmediğim dört şeyi, seni yapıyor görüyorum? dedi.
İbn Omer:
— Nedir onlar? Yâ Ubeydallah ibn Cureyc! dedi. İbn Cureyc:
— Seni görüyorum ki, sen Ka’be’nin rükünlerinden el-Haceru’l-Esved ile er-Rüknü’l-Yemânî’den başkasına el sürmüyorsun. Seni görüyorum ki, tabaklanmış deriden yapılmış ayakkabılar giyiyorsun. Seni görüyorum ki, sarı boya kullanıyorsun. Bir de görüyorum, Mekke’de bulunduğun zaman insanlar zu’l-hicce’nin hilâlini gördüklerinde yüksek sesle telbiyeye başladıkları hâlde, sen terviye yânı sekizinci gün girmedikçe telbiyeye başlamıyorsun, demiş.
Bunun üzerine Abdullah ibn Omer de ona hitaben şöyle demiştir:
— Ka’be’nin rükünlerine gelince, ben Rasûlüllah’ın el-Hacerü’l-Esved ile er-Rüknü’l-Yemânî’den başkasına el sürdüğünü görmedim. Tabaklanmış deriden ayakkabılara gelince, ben Rasûlüllah’ın üzeri kılsız (deriden yapılmış) ayakkabılar giyip ayağı içinde iken abdest aldığını gördüm. Onun için ben onları giymeyi severim. Sarı boyaya gelince, Rasûlüllah’ın sarı boya ile (elbisesini veya sakalını) boyadığını gördüm. Ben de onun için o boya ile boyamayı severim. Telbiye okumaya gelince, ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın binek hayvanı Mekke’den Minâ’ya doğru yönelip hareket etmedikçe telbiye ettiğini görmedim.