5884 Bize Eyyûb es-Sahtıyânî, İkrime’den şöyle haber verdi:
Rifâa karısını (Temime bintu Vehb’i) boşadı. Sonra o kadınla Abdurrahmân ibnu’z-Zubeyr el-Kurazî evlendi.
Âişe dedi ki: Bu kadının üzerinde yeşil bir baş örtüsü vardı. Ben Âişe’ye geldi de kocası Abdurrahmân’dan şikâyet edip derd yandı ve cildi üzerinde (döğmeden meydana gelmiş) yeşil bir lekeyi gösterdi. Nihayet Rasûlüllah gelince -İkrime: Kadınlar, birbirlerine yardım ederler, dedi- Âişe:
— Yâ Rasûlallah! Ben mü’min kadınların karşılaşmakta oldukları böylesine meşakkat görmedim. Vallahi bu kadının cildi, üzerindeki örtüden daha yeşildir, dedi.
İkrime dedi ki: Kadının kocası, kadının Rasûlüllah’a gidip şikâyet ettiğini işitti de, o da Peygamber’e geldi. Beraberinde başka kadından doğma iki oğlu da vardı. Karısı Temime:
— Vallahi (yâ Rasûlallah) benim ona karşı beni döğmesine sebeb olacak hiçbir günâhım yoktur. Ancak ondaki cinsiyet âleti şu elbise saçağı gibi gevşek olduğundan, benim şehvetimi gideremiyor, dedi ve elbisenin kenarında dokunmamış vaziyette sarkmakta olan bir saçağı tuttu (gevşekliği gösterdi).
Bunun üzerine kocası Abdurrahmân:
— Vallahi yalan söyledi yâ Rasûlallah! Muhakkak ki, ben onu deri silker gibi silkeliyorum (yânı cima kuvvetim kemâlindedir), fakat o benimle cinsî münâsebet yapmaktan çekiniyor, (eski kocası) Rifâa’yı istiyor! dedi.
Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadına:
— “İş böyle ise, sen Rifâa’ya halâl olmazsın -yahut: Sen ona elverişli olmazsın-; tâ bu kocan Abdurrahmân senin balcığından tadıncaya kadar!” buyurdu.
İkrime dedi ki: Rasûlüllah, Abdurrahmân’ın beraberindeki iki oğlana baktı da:
— “Bunlar senin oğulların mı?” diye sordu. Abdurrahmân:
— Evet, dedi.
Rasûlüllah, kadına:
— “Kocanın iktidarsızlığından iddia edegeldiğin iddia işte budur! Allah’a yemin ederim ki, Abdurrahmân’ın bu çocuklara benzerliği, karganın kargaya benzerliğinden daha açıktır!” buyurdu.