Peygamber’in zehirlenmesini Urve, Aişe’den; o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den olmak üzere rivayet etti.
5836 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir; Hayber fetholunduğu zaman Rasûlüllah’a içi zehirli (kızartılmış) bir koyun hediye edildi. (Bunun zehirli olduğunu vahy ile bilen) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Burada bulunan Yahûdîler’i benim için toplayınız!” buyurdu.
Sahâbîler tarafından Yahudiler toplanılıp getirildiler. Rasûlüllah onlara hitâb ederek:
— “Size birşey soracağım, bana doğru cevâb verir misiniz?”
buyurdu.
Yahudiler:
— Evet, doğrusunu söyleriz yâ Eba’l-Kaasım! dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah onlara:
— “Sizin (ulu) babanız kimdir?” diye sordu. Onlar da:
— Babamız Fulân’dır! diye cevâb verdiler. Rasûlüllah onları:
— “Yalan söylediniz. Sizin babanız Fulân’dır!” diye yalanladı.
Yahudiler:
— Doğru söyledin ve güzel söyledin, diye Rasûlüllah’ı tasdik ettiler. .
Şimdi Rasûlüllah, Yahûdîler’e:
— “Size birşey daha sorsam bana doğru söyler misiniz?” diye sordu.
Yahudiler:
— Evet doğru söyleriz yâ Eba’l-Kaasım! Eğer Sana yalan söylersek, Sen babamız hakkında bildiğin gibi, bizim yalanımızı bilirsin, dediler.
Rasûlüllah onlara:
— “Ateş ehli kimlerdir?” diye sordu. Yahudiler:
— Bizler az bir zaman onun içinde bulunacağız. Sonra orada siz bize halef olacaksınız! diye cevâb verdiler.
Bunun üzerine Rasûlüllah onlara:
— “Yıkılın onun içine! Vallahi cehennemde biz size ebediyyen halef olmayız!” diye onları reddetti.
Sonra onlara:
— “Şimdi size birşey sorsam, bunda olsun bana doğru cevâb verir misiniz?” diye sordu.
Yahûdîler:
— Evet, doğru cevâb veririz, dediler. Rasûlüllah:
— “Bu koyunun içine zehir koydunuz mu?” diye sordu. Onlar:
— Evet, koyduk! dediler. Rasûlüllah:
— “Bu cinayeti işlemeye sizi ne şevketti?” dedi. Yahûdîler de:
— Biz şöyle düşündük: Eğer Sen bir yalancı (peygamber) isen, (koyunu yer ölürsün;) biz de Sen’den kurtulur istirahata kavuşuruz. Eğer gerçek bir peygamber isen, bu zehir Sana zarar vermez! diye cevâb verdiler.