5681 Bize Fuleyh ibn Süleyman, Saîd ibnu’l-Hâris’den; o da Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh)’tan şöyle tahdîs etti: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) beraberinde bir sahâbîsi olduğu hâlde, Ensâr’dan bir adamın yanına girdi. Peygamber ile sahâbîsi o zâta selâm verdiler. O adam selâmı aldı da:
— Yâ Rasûlallah! Babam ve anam Sana feda olsun! İçinde gelmiş olduğun bu saat, sıcak bir saattir, dedi.
O zât, bu sırada bustânındaki suyu kuyunun dibinden yeryüzüne çıkarmakla meşgul bulunuyordu. Peygamber ona:
— “Eğer yanında eski kırba içinde gecelemiş su varsa (içeriz), yoksa ağzımızla bu sudan içeriz” dedi.
O zât, bustân içinde o suyu bir yerden diğer tarafa akıtıyordu.
O zât:
— Yâ Rasûlallah! Yanımda eski kırba içinde gecelemiş (soğuk) bir su vardır, dedi.
Bunun üzerine Peygamber ve yanındaki sahâbî ile birlikte bustândaki çardağa doğru yürüdüler. Çardakta bustân sahibi olan zât bir kap içine su döktü. Sonra o suyun üzerine kendine âid bir elcil koyundan süt sağdı. Akabinde bu (suyla karıştırılıp soğutulan) sütü Peygamber içti. Sonra geri verdi. Bu sefer o sütten Peygamber ile beraber gelmiş olan zât (yani Ebû Bekr) de içti.