5625 Bize İsmâîl ibn Ebî Hâlid, eş-Şa’bî’den haber verdi ki, Mesrûk, Âişe’ye geldi de:
— Ey Mü’minler’in Anası! Bir adam Ka’be’ye kurbanlıklar gönderiyor ve bulunduğu beldede oturuyor, beraberinde kurbanlıklar gönderdiği kimselere kurbanlık develerine (kurbanlık olduklarının bilinmesi için) gerdanlık takılmasını tavsiye ediyor. İşte bu adam, kendisinde kurbanlıklar gönderdiği bu günden i’tibâren bütün hacılar Mekke’de ihramlarından çıkacakları zamana kadar kendi oturduğu şehirde ihrâmlı gibi olmakta devam ediyor! demiştir.
Mesrûk dedi ki: Ben Âişe’nin kendi sesinin işitilmesi için perdenin arkasından ellerini birbirine çarptığını işittim. Bu el çarpmadan sonra Âişe (r. anha):
— Yemîn olsun, ben Rasûlüllah’ın kurbanlıklarının gerdanlıklarının iplerini bükerdim de O, kurbanlıklarını gerdanlıklı olarak Ka’be’ye gönderirdi, fakat ihrâmlı erkeklere ailesinden haram olan şeylerden hiçbiri, hacıların dönmesine kadar kendisine haram olmuyordu, dedi.