5614 Bize Mutarrıf, Âmir eş-Şa’bî’den tahdîs etti ki, el-Berâ ibn Âzib (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Benim Ebû Burde denilen dayım, kurbanını bayram namazından evvel kesti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:
— “Senin kestiğin bu davarın (kurban davarı değil), yalnız et davarıdır” buyurdu.
Ebû Burde:
— Yâ Rasûlallah, yanımda besili bir dişi çebiş var, dedi. Rasûlüllah:
— “Sen o dişi çebişi kurban et, lâkin senden başkası için bu elverişli olmaz” buyurdu.
Sonra devam edip:
— “Her kim bayram namazından evvel keserse, o ancak kendisi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse, kurbanını tamam kesmiş ve müslümânların sünnetine isabet etmiş olur” buyurdu.
Bu hadîsi eş-Şa’bî’den rivayet etmekte Ubeyde, Mutarrıf’a ve İbrâhîm en-Nahaî’ye mutâbaat etti. Yine bu hadîsi Hureys’ten; o da Şa’bî’den senediyle rivayet etmekte Vekî’, Ubeyde’ye mutâbaat etti. Âsim ibn Süleyman ile Dâvûd ibn Ebî Hind, eş-Şa’bî’den: “Yanımda bir süt oğlağı var” şeklinde söylemişlerdir. Zubeyd ile Firâs da eş-Şa’bî’den: “Yanımda henüz yaşına basmamış bir dişi çebiş var” şeklinde söylemişlerdir. Ebü’l- Ahvas da şöyle dedi: Bize Mansûr: “Dişi bir keçi oğlağı olan çebiş” diye tahdîs etti. İbn Avn da: “Anâkun ( = Keçi oğlağı)”, “Ceza’un ( = Çebiş)”, süt oğlağı şeklinde söylemiştir.