5442 Bize Hişâm, babası Urve’den ve Vehb ibn Keysân’dan tahdîs etti ki, o şöyle demiştir: Şâm ehli, yânı Haccâc ibn Yûsuf’un ordusu Abdullah ibnu’z-Zubeyr’i ayıplıyorlar ve:
— Ey Zâte’n-Nitakayn’in oğlu (= Ey iki kuşaklı kadının oğlu)! diyorlardı.
Bunun üzerine annesi Esma, oğluna hitaben:
— Ey oğulcuğum! Onlar seni İki Nitâklılık’la ayıplıyor. Sen bu iki nitâk nedir bilir misin? O ancak benim nitâkımdır ki, ben onu iki parçaya böldüm de birisiyle Rasûlüllah’ın su kırbasının ağzını bağladım, diğeriyle de sofrasını bağladım, demiştir.
Vehb dedi ki: Şâm ehli İbn Zubeyr’i “Nitakayn” sözüyle ayıpladıkları zaman İbnu’z-Zubeyr:
— Ve’l-ilâhi îhen (= îlâh’a yemîn ederim ki, evet doğru söylüyorsunuz; ben iki nitâklı kadının oğluyum)
Tilke şekaatun zâhirun anke âruhâ” sözlerini söylerdi.