5429- Ve yine Ebû Hâzım’dan, Ebû Hureyre şöyle demiştir: Bana şiddetli bir açlık isabet etmişti. Yolda Omer ibnu’l-Hattâb’a kavuştum. Kendisinden Allah’ın Kitâbı’ndan bir âyeti bana okumasını istedim. Omer evine girdi ve o âyeti bana okudu. Evden ayrılıp uzak gitmeden meşakkat ve açlıktan dolayı yüzüm üstüne düştüm. Bu baygınlık sırasında bir de gördüm ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) baş ucumda dikilmiş:
— “Yâ Ebâ Hureyre!” dedi..
Ben de:
— Buyur yâ Rasûlallah, emrine hazırım, her saadet Sen’indir!
dedim.
Akabinde elimi tuttu, beni kaldırdı ve bendeki açlığı anladı. Beni evine götürdü. Hemen benim için büyük bir bardak süt emretti. Ben ondan içtim. Sonra:
— “Tekrar iç yâ Ebâ Hureyre!” buyurdu. Tekrar bir bardak daha içtim. Sonra yine:
— “Tekrarla!” buyurdu.
Ben de tekrarlayıp bir daha içtim. Artık karnımın vaziyeti düzeldi, karnım bir ok gibi dümdüz oldu.
Ebû Hureyre devamla dedi ki: Bir müddet sonra Omer’e kavuştum, başımdan geçen bu vak’ayı ona zikrettim de:
— Yâ Omer! Allah benim karnımı doyurmağa senden daha lâyık bir zâtı me’mûr etti. Vallahi ben senden bana bir âyet okuyup öğretmeni istemiştim. Halbuki ben o âyeti senden daha düzgün okumakta idim, dedim.
Bunun üzerine Omer:
— Vallahi (yâ Ebâ Hureyre), seni evime koyup doyurmak benim için kırmızı develerim olmasından daha sevimlidir, dedi.