el-Hasen el-Basrî de: Bu sözde i’tibâra alınacak olan kocanın niyetidir, demiştir. (yani bu sözle talâka yahut zıhâra niyet etmişse, niyet edilen şey vâki’ olur, çünkü bunların ikisi de harâmlığı gerektirir)
İlim ehli de: Erkek üç talâkla boşadığı zaman, artık o kadın başka bir erkekle evleninceye kadar, kendisine kesin olarak haram olmuştur, dediler. Alimler buna talâk yahut ayrılma sözü açıkça telâffuz edilmiş olması sebebiyle haram ismini verdiler. Kadın hakkında zikredilen bu haram kılma, bir yiyecek maddesini kendi nefsine haram kılan kimse gibi değildir. Çünkü halâl olan yiyecek için haram denilmez (eğer halâl yiyecek ve içeceği haram ederse, bu boş bir sözdür). Halbuki boşanmış kadın için haramdır denilir. Bunun delîli Yüce Allah’ın üç talâk hakkında şöyle buyurmuş olmasıdır: “Eğer erkek zevcesini üçüncü defa olarak boşarsa, ondan sonra kadın, kendisinden başka bir ere nikahlanıp varıncaya kadar ona halâl olmaz…” (el-Bakara: 230).
5319- İmâm el-Leys de Nâfi’den söyledi. İbn Omer, karısını üç talâk ile boşayan kimsenin hükmü sorulduğu zaman: “Eğer sen kadınını bir kerre yahut iki kerre boşadıysan (senin karına dönme hakkın vardır). Çünkü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bana bunu emretti. Eğer sen karını üç talâkla boşadıysan artık o kadın başka bir erkekle evleninceye kadar sana haram olmuştur” derdi