Çünkü Yüce Allah’ın şu kavli vardır:
“Eğer yetim kızlar hakkında adaleti yerine getiremiyeceğinizden korkarsanız, sizin için halâl olan diğer kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâh edin…” (en-Nisâ: 3).
Kadın isteyen kimse velîye: Beni Fulâne kadınla evlendir, dediği; velî de bir müddet eğlendikten sonra evlendirir yahut velî, kadın isteyene: Mehr verecek bir şeyin var mı? dediği; onun da: Yanımda şu ve şu var, dediği; yahut ikisi de bir süre bekledikten sonra velî: Ben seni o kadınla evlendirdim, dediği zaman; bu üç suretteki evlendirme caizdir.
Bu konuda Sehl ibn Sa’d’ın Peygamberden rivayet ettiği hadîsi vardır.
5195 Bize Şuayb ibn Ebî Hamza, ez-Zuhrî’den haber verdi. Ve el-Leys şöyle dedi: Bana Ukayl, ibn Şihâb’dan haber tahdîs etti. Bana Urve ibnu’z-Zubeyr haber verdi ki, o Âişe’ye şu âyetin tefsirini sorup şöyle demiştir:
— Ey anacığım! “Eğer yetim kızlar hakkında adaleti yerine getiremiyeceğinizden korkarsanız… yahut mâlik olduğunuz câriye (ile yetinin)…” (en-Nisâ: 3).
Âişe şöyle demiştir:
— Ey kızkardeşimin oğlu! Bu yetîme kız, velîsinin himaye ve terbiyesi altında bulunur, derken o velî, yetîm kızın güzelliğine ve malına rağbet eder, fakat kıza vereceği mehrden eksiltme yapmak ister. İşte bu âyette o çeşit velîler, velâyetleri altındaki yetîm kızları -mehirlerini kemâle ulaştırmakta adalet yapmadıkça- nikâh etmekten nehyolundular ve bunlardan başka kendilerine halâl olan kadınlardan nikâh etmeleri ile emrolundular.
Âişe (rivayetine devamla) dedi ki:
— Bu âyet indikten sonra insanlar Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’tan fetva istediler. Bunun üzerine Allah şu âyeti indirdi: “Senden kadınlar hakkında fetva isterler. De ki: Onlara dâir fetvayı size Allah veriyor: Kendileri için yazılmış olanı (mîrâsı) onlara vermediğiniz ve nikâhlâlarını da beğenip istemediğiniz yetîm kızlar ve (henüz ergin olmayan) küçük çocuklar hakkında, bir de yetimlere karşı adaleti ayakta tutmanız hususunda işte Kitâb’da okunup duran âyetler…” (en-Nisâ: 127).
Azîz ve Celîl Allah onlara bu âyette şunu indirdi ve durumlarını tesbît etti: Yetîm kız, mal sahibi ve güzellik sahibi olduğu zaman, velîler onun nikâhına, nesebine ve (emsâlininkinden az olan) mehrine rağbet ederler. Kız, mal ve güzellik azlığında bulunup da kendisi rağbet edilmemiş bir kimse olduğu zaman ise, velîler onu terkedip başka kadınları almaktadırlar.
Âişe dedi ki:
— O yetîm kızlara rağbet etmez oldukları zaman, onları terkedip de almadıkları gibi, yetîm kızlara rağbet ettikleri zaman onları nikâh etme hakları yoktur. Ancak bu kızlara adalet etmeleri ve onlara hakları olan en yüksek mehri vermeleri hâlinde nikâh edebilirler