5147 Sehl ibn Sa’d (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah’ın yanından zengin bir adam geçti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Bu zengin kişi hakkında ne dersiniz?” diye onu tezkiye etmişti.
Mecliste hazır bulunanlar da:
— Bu kimse bir kadının izdivacına tâlib olsa, nikâh olunmaya; birisi hakkında şefaat ve tavsiye ederse, şefaati kabul edilmeye; bir söz söylese, sözü dinlenmeye lâyık bir kimsedir! diye şehâdet ettiler.
Sehl ibn Sa’d dedi ki: Sonra Rasûlüllah sükût etti. Bu sırada müslümânların fakirlerinden birisi geçti. Bu defa da Rasûlüllah:
— “Bu fakır kişi hakkında ne dersiniz?” diye sordu. Orada bulunanlar:
— Bu kimse de bir kadının nikâhına tâlib olsa, nikâh olunmaya; birisi hakkında şefaat ederse şefaati kabul olunmaya ve bir re’y beyân ederse, sözü dinlenmeye lâyık bir kimse değildir! dediler.
Bunun üzerine Rasûİullah:
— “Bu fakır, öbür zengin gibi dünyâ dolusu insandan hayırlıdır” buyurdu