5070 Useyd ibn Hudayr (radıyallahü anh) şöyle dedi: Bir kerre Useyd gece vakti el-Bakara Sûresi’ni okuyordu. Atı da yanında bağlanmıştı. Kur’ân’ı okuyorken birden at deprenmeye başladı. Useyd sustu. O susunca at da sâkinleşti. Useyd tekrar okumağa başladı. At yine şahlandı. Useyd sustu, at da sâkinleşti. Bundan sonra Useyd bir daha okumağa başladı, at yine hırçınlaştı. Useyd de artık vazgeçti. Useyd’in oğlu Yahya ise ata yakın bir yerde (yatmakta) idi. Atın çocuğa bir zararı dokunmasından endîşe ederek, çocuğu geriye çekti. Bu sırada başını kaldırıp göğe baktığında (beyaz bulut gölgesine benzer bir sis içinde kandiller gibi birtakım şeylerin parlamakta olduklarını gördü de) nihayet onu göremez oldu
Sabah olduğunda Useyd, Peygamber’e bunu söyledi. Peygamber ona:
— “Oku ey Hudayr oğlu, oku ey Hudayr oğlu!” dedi,
Useyd:
— Yâ Rasûlallah, atın Yahya’yı çiğnemesinden endişelendim. Çünkü çocuk ata yakın bir yerde idi. Başımı kaldırıp çocuğa gittim. Başımı göğe doğru kaldırdığımda, beyaz bulut gölgesine benzer bir sis içinde kandiller gibi birçok şeylerin parlamakta olduklarını gördüm. Artık bu beyaz gölge tabakası içindeki ışıklı parlak cisimler manzumesi göğe doğru çekilip çıktı. Nihayet onu görmez oldum, dedi.
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Bilir misin onlar nedir?” buyurdu. Useyd:
— Hayır, dedi. Peygamber:
— “Onlar meleklerdi, senin Kur’ân okuyuş sesine yaklaşmışlardı. Eğer okumaya devam etseydin, sabaha kadar seni dinlerlerdi. İnsanlar da onlara bakarlardı. Onlar insanların gözünden gizlenemezlerdi” buyurdu
Râvî İbnu’l-Hâd: Bana bu hadîsi Abdulah ibn Habbâb, Ebû Saîd el-Hudrî’den, Useyd ibnu Hudayr’dan tahdîs etti, dedi.