“ (Öyle bir duman ki, bütün) insanları saracaktır. Bu, pek elem verici bir azâb… ” (Âyet: 11).
4870 Mesrûk dedi ki: Abdullah ibn Mes’ûd (radıyallahü anh) şöyle dedi: Bu azâb ancak şu sebebden olmuştur: Çünkü Kureyş, Peygamber’e karşı isyanda ileri gitmek istediklerinde, Peygamber onlar aleyhine Yûsuf’un seneleri gibi kıtlık seneleriyle sıkıştırılmalarına duâ etti. Bunun üzerine onlara bir kıtlık ve çetinlik isabet etti, hattâ kemikleri bile yediler. Kişi gökyüzüne bakarak da çetinlik ve meşakkatten dolayı kendisiyle gök arasında duman şeklinde birşey görürdü. İşte Yüce Allah şunu indirdi: “O hâlde semânın apâşikâr bir duman getireceği günü gözetle. O insanları saracaktır. Bu pek elem verici bir azâb (diyecekler)” (Âyet:10-ll).
İbn Mes’ûd dedi ki: Bunun üzerine Rasûlüllah’a gelindi de:
— Yâ Rasûlallah! Mudar kabileleri için Allah’tan yağmur iste, çünkü onlar helak oldular! sözleri söylendi.
Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— ” (Nasıl?) Mudar için mi duâ edeyim? Sen hakîkaten cür’etkârsın!” buyurdu da akabinde yağmur duasını yaptı, onlar da yağmura doyuruldular. Bunun üzerine “Sizhiç şübhe yok ki, tekrar dönecek olanlarsınız” (Âyet:15) İndi.
Bu yağmurla onlara refah (bolluk ve rahat) isabet edince, onlar kendilerine refah isabet ettiği zamanki müşriklik hâllerine tekrar döndüler. Bunun üzerine Azîz ve Celîl Allah şunu indirdi: “Çok büyük bir şiddet ve savletle çarpacağımız gün muhakkak ki biz (onlardan) intikaam alıcılarız” (Âyet: 15).
İbn Mes’ûd: Bedir gününü kasdediyor, dedi.