Yüce Allah’ın Şu Kavli: “O, çetin bir azâbdan evvel bunu size haber veren (bir peygamberden başkası) değildir” (Âyet: 46).
4849 İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle dedi: Bir gün Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Safa Tepesi’ne çıktı da:
— “Yâ sabâhâh – Ey Kureyş buraya geliniz! Büyük bir iş karşısında bulunuyorsunuz!” diye seslendi.
Bunun üzerine Kureyş, Peygamber’in yanına toplandı.
— Sana ne oldu? Diye sordular. Peygamber:
— “Bana re’yinizi haber veriniz: Şimdi ben size ‘Düşman (var), sizi ya sabah baskınına yahut akşam baskınına uğratacaktır’ diye haber versem, beni tasdik eder misiniz?” dedi.
Kureyş:
— Evet, tasdîk ederiz, dediler. Peygamber:
— “Öyle ise ben sizi şiddetli bir azâbdan evvel, bunu size haber veren bir nezîrim” dedi.
Ebû Leheb:
— Helake uğrayasın! Bizleri bunun için mi buraya topladın? Dedi. Bunun üzerine Allah: “Tebbet yedâ EbîLehebin” (Ebû Leheb’in iki eli kurusun…) sûresini indirdi.