"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 4745

“Allah, îmân edenlere o sabit sözde dâima sebat ihsan eder” (Âyet: 27).

4745 Alkame ibnu Mersed haber verip şöyle demiştir: Ben Sa’d ibn Ubeyde’den işittim; o da el-Berâ ibnu Âzib (radıyallahü anh)’den ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Müslüman, kabrine konulup da suâl melekleri tarafından sorulduğunda Lâ ilahe ille llâhu ve enne Muhammeden rasûluüahi diye (yânı: Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur, Mu-hammed Allah’ın elçisidir diye) şehâdet eder. İşte bu şehâdet, Yüce Allah’ın şu kavlidir: Allah, îmân edenlere dünyâ hayâtında da, âhirette de, o sabit sözünde dâima sebat ihsan eder. Allah zâlimleri şaşırtır. Allah ne dilerse yapar”.

3. Bâb “Allah’ın ni’metine bedel küfrü seçenleri, kavimlerini de helak yurduna sokanları görmedin mi?” (Âyet: 28)

Buradaki “Elem tere”, “Elem ta’lem (= Bilmedin mi)” ma’nâsınadir. Yüce Allah’ın şu kavilleri gibi: “Görmedin mi Allah sana nasıl bir mesel getirmiştir?” (Âyet: 24); “Sayıları binlerce olduğu hâlde ölüm korkusuyla yurdlarından çıkanları görmedin mi? (el-Bakara: 243).

“el-Bevâr”, “el-Helâk”tır. “Bâre, Yebûru, Bevren” masdarındandır. “Kavmen buran” (el-Furkaan: 18), “Helak olucu kavim” demektir.