Yüce Allah’ın Şu Kavli:
“Mü’minlerden özür sahibi olmaksızın (evlerinde) oturanlarla, Allah yolunda mallarıyle, canlarıyle savaşanlar bir olmaz… ” (Âyet: 95)
4635 İbn Şihâb şöyle demiştir: Bana Sehl ibn Sa’d es- Sâidî (radıyallahü anh) mescidde Mervân ibnu’l-Hakem’i gördüğünü haber verip şöyle tahdîs etti: Ona doğru geldim, nihayet yanına oturdum. O bize haber verdi ki, ona da Zeyd ibn Sabit (radıyallahü anh) şöyle haber vermiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: “Mü’minlerden (evlerinde) oturanlarla Allah yolunda savaşanlar bir olmaz” âyetini yazdırmak istedi de, tam bana yazdırdığı sırada yanına İbnu Ümmi Mektûm çıkageldi ve:
— Yâ Rasûlallah! Vallahi cihâda gücüm yetseydi, ben de muhakkak gider, düşmanlarla harb ederdim, dedi.
İbnu Ümmi Mektûm gözleri kör bir kişi idi. Bunun üzerine Allah kendi Rasûlü’ne vahy indirdi. Bu sırada O’nun uyluğu benim uyluğum üzerinde bulunuyordu. Vahyin (Rasûlüllah üzerindeki) ağırlığı bana o kadar ağır bastı ki, sonunda ben dizimin ufalanıp dağılmasından korktum. Sonra Rasûlüllah’tan vahy hâli sıyrıldı da, Allah “Gayra uli’d-dararı (Zarar sahibi olanlar başka)” diye bir istisna gönderdi