"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 4602

4602 Bize İbnu Şihâb, Saîd ibnu’l-Müseyyeb ile Ebû Seleme ibn Abdirrahmân’dan; onlar da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den olmak üzere tahdîs etti ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir kimsenin aleyhine beddua etmek yahut bir kimsenin lehine hayır duâ etmek istediği vakit rukû’dan sonra kunût yapardı.

Râvî bazen şöyle demiştir: Rasûlüllah:

— “Semiallâhu limen hamideh Rabbena leke’l-hamd” dediği zaman “Yâ Allah, el-Velîd ibnu’l-Velîd’i, Seleme ibnu Hişâm’ı, Ayyaş ibn Rabîa’yı kurtar! Yâ Allah, Mudar’ı daha beterine, içinde bulundukları bu yılları Yûsuf Peygamber’in o şiddetli yıllarına benzet!” der ve bunu açıktan söylerdi.

Yine Rasûlüllah bâzı kerre sabah namazının bir kısmında:

— “Yâ Allah, Fulân veFulân’a la’net et!” diye bâzı Arab kabilelerine beddua ederdi.

Nihayet Allah: “İşten hiçbirşey sana âid değildir. Allah ya onların tevbesini kabul eder, yahut onları kendileri zâlim kimseler oldukları için azâblandırır” âyetini indirdi (de Peygamber namazda beddua etmeyi bıraktı)