"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 4573

4573- Bize İshâk ibn Râhûye tahdîs etti. Bize Ravh ibn Ubâde tahdîs etti. Bize Şibl ibnu Abbâd, Abdullah ibn Ebî Necîh’ten; o da Mucâhid ibn Cebr’den tahdîs etti. Mucâhid şöyle demiştir: “Sizden ölenlerin geride bıraktıkları zevceler kendi nefislerini dört ay on gün bekletirler. İşte bu müddeti bitirdikleri zaman… ” (234). Burada zikredilen dört ay on günlük iddet, kadının, kocasının akrabaları yanında bekleyeceği iddettir ki, bu vâcib bir iddettir Yüce Allah: “Sizden zevceler bırakıp ölecek olanlar eşlerinin (kendi evlerinden) çıkarılmayarak yılına kadar fâidelenmelerini, bakılmalarını vasiyet etsinler. Bunun üzerine onlar kendiliklerinden çıkarlarsa, artık onların bizzat yaptıkları meşru işlerden dolayı size mes’ûliyet yoktur…” 240. âyetini indirdi.

Mucâhid dedi ki: Allah evvelki âyette dört ay on gün iddet bekleyen kadına, bir vasiyet olarak yedi ay yirmi gün daha ekleyip, senenin tamâmını tahsîs etti. O kadın isterse kendine yapılmış olan vasiyeti içinde ikaamet eder, isterse oradan çıkar. İşte bu Yüce Allah’ın: “Eşlerinin evlerinden çıkarılmayarak fâidelenmelerini vasiyet etsinler, Bunun üzerine o kadınlar kendiliklerinden çıkarlarsa artık onların bizzat yaptıkları meşru’ işlerden dolayı size meşguliyet yoktur” kavlidir. (Dört ay on günlük) iddet ise, olduğu gibi kadın üzerine vâcibdir. İbnu Ebî Necîh, bunu Mucâhid’den olmak üzere söyledi.

Atâ ibn Ebî Rebâh da dedi ki: İbn Abbâs şöyle dedi: Bu âyet, kadının kendi ailesi yanında iddet beklemesini neshetti. Artık kadın istediği yerde (dört ay on günlük) iddetini bekler. Bu, Yüce Allah’ın: “Çıkarılmayarak…” kavlidir.

Atâ (İbn Abbâs’tan rivayet ettiğini tefsîr ederek) şöyle dedi: Kadın isterse kocasının ailesi yanında iddet bekler ve kendine yapılan vasiyette ikaamet eder, isterse Yüce Allah’ın: “Onların bizzat yaptıkları meşru’işlerden size meşguliyet yoktur” kavlinden dolayı başka yere çıkar gider.

Yine Atâ: Sonra (en-Nisâ: 11-12) mîrâs âyeti geldi de süknâ hakkını neshetti. Artık kadın (süknâ hakkı olmayarak, vasiyeti terkedip) dilediği yerde iddetini bekler, dedi.

Ve Muhammed ibn Yûsuf el-Feryâbî’den: Bize Verkaa ibn Amr el-Havârizmî, İbn Ebî Necîh’ten; o da Mucâhid’den bu suretle tahdîs etti. Ve yine Abdullah ibn Ebî Necîh’ten; o da Atâ’dan tahdîs etti ki, İbn Abbâs: Bu âyet, kadının, kendi ailesi içinde iddet beklemesini neshetti, artık kadın istediği yerde iddetini bekler. Çünkü Yüce Allah: “Çıkarılmayarak,..” buyurmuştur. Bu da yukarıda, Mucâhid’den rivayet edilen tarzdadır