"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 4520

Yüce Allah’ın “De ki: Kim Cebrail’e Düşman Olursa…” (Âyet: 97) Kavli

Ve İkrime: “Cebre” ve “Mîke” ve “Serâfi”, “Abdun; “îl” ise “Allah”tır, demiştir.

4520 Enes (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Abdullah ibn Selâm bir arazîde hurma toplarken Rasûlüllah’ın Medine’ye gelmesini işitmiş. Akabinde Peygamber’in yanına geldi ve:

— Ben sana üç şey soracağım ki, bunların cevâblarım ancak peygamber olan bilebilir: Kıyâmet alâmetlerinin birincisi nedir? Cennet ehlinin ilk yemeği nedir? Çocuğu Bâbasına yahut anasına çekip benzeten şey nedir? dedi.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

— “Bunların cevâblarını biraz önce bana Cibril haber verdi” dedi.

Abdullah ibn Selâm:

— Cibril mi? dedi. Peygamber:

— “Evet” dedi. Abdullah;

— Cibril, melekler içinde Yahûdîler’in düşmanıdır, dedi. Bunun üzerine Paygamber (yahut râvî):

“De ki: Kim Cibril’e düşman olursa (kahrından gebersin)! Çünkü kendinden evvelki kitâbları tasdik edici ve mü ‘minler için aynen hidâyet ve müjde olan Kur’ânı Allah ‘in izniyle senin kalbinin üstüne o indirmiştir. Kim Allah’a, meleklerine, rasûllerine, Cebrail’e, Mîkâîl’e düşman olursa, şübhesiz Allah da o (gibi) kâfirlerin düşmanıdır” (el-Bakara: 97-98) âyetini okudu. Ve şöyle devam etti:

— “Kıyâmet alâmetlerinin ilki, insanları doğudan batıya sürecek bir ateştir. Cennet ehlinin ilk yemeği balık ciğerinin (sarkmış olan) fazlasıdır. Çocuğun Bâba ve ana soylarına çekmesi şöyledir: Cinsî münâsebet sırasında erkeğin suyu, kadının suyu önüne geçtiğinde, çocuğu kendine çeker. Kadının suyu erkeğinkinin önüne geçtiği zaman çocuğu o kendine çeker” buyurdu.

Bunun üzerine Abdullah ibn Selâm:

— Eşhedu en tâ ilahe ille’llah ve eşhedu enneke Rasûlüllah! Dedi de şöyle devam etti:

— Yâ Rasûlallah! Yahûdîler insanı hayrette bırakacak surette yalan söyleyen, asılsız iftiralarda bulunan bir kavimdir. Eğer Sen beni onlardan sormadan önce benim müslümân olduğumu bilirlerse, muhakkak bana iftira ederler. (Siz evvelâ beni onlardan sorunuz) dedi.

Akabinde bir Yahûdî topluluğu geldi. Peygamber:

— “İçinizde Abdullah (ibn Selâm) nasıl adamdır?” diye sordu.

Yahûdîler:

— O bizim hayırlımız ve hayırlımızın oğludur. Seyyidimiz ve seyyidimizin oğludur, dediler.

Peygamber:

— “Abdullah ibn Selâm İslâm ‘a girerse ne dersiniz? (Siz de müslümân olur musunuz?) diye sordu.

Bunun üzerine Yahûdîler:

— Böyle şeyden Allah onu korusun! dediler. Bunun üzerine Abdullah, Yahûdîler’e karşı çıktı da:

— Eşhedu enlâ ilahe ille’llah ve eşhedu enne Muhammeden Rasûlüllah, diye iki şehâdet kelimesini söyleyiverdi.

Bu şehâdetler üzerine Yahûdîler:

— O bizim şerrlimizdir ve şerrlimizin oğludur, dediler ve Abdullah ibn Selâm’in değerini eksilttiler.

Abdullah:

— Yâ Rasûlallah! İşte korkmakta olduğum şey budur, dedi.