4503 Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vefatı günü zevale doğru hastalığı- ağırlaşınca sık sık bayılmaya başladı. Bundan kederlenen Fâtıma aleyha’s-selâm da yüksek sesle:
— Vây babamın ıztırâbına! dedi.
Bunun üzerine Peygamber, Fâtıma’ya hitaben:
— “Kızım bu günden sonra babanın üzerinde hiçbir iztırâb kalmayacaktır” buyurdu.
Enes dedi ki: Peygamber vefat edince, Fâtıma:
— Yâ ebetâhu! Ecâbe Rabbâ duâhu! Yâ ebetâhu men cennetu’l-Firdevsi me’vâhu! Yâ ebetâhu ilâ Cibrîlenen’âhu (Ey Rabb’in da’vetine icabet eden babam! Ey cennetu’l-Firdevs’te makaamı olan babam! Ey Cibril’e ölümünü haber verdiğimiz babam!) Diye hüzün ve kederini açığa çıkarmıştır.
Peygamber defnedildikten sonra da Fâtıma aleyha’s-selâm, Enes’e:
— Ey Enes! Derin bir bağlılıkla sevdiğiniz Rasûlüllah’ın üzerine toprak saçmağa gönlünüz nasıl razı oldu? diye bir hüzün ve keder sorgusu sormuştur.