4497- ez-Zuhrî dedi ki: Ve bana Ebû Seleme, Abdullah ibn Abbâs’tan şöyle tahdîs etti: Ebû Bekr Rasûlüllah’ın yanından dışarıya çıktı. Omer ibnu’l-Hattâb ise insanlara:
— Rasûlüllah ölmedi! sözünü söylüyordu. Ebû Bekr:
— Yâ Omer, otur! dedi.
Fakat Omer oturmuyordu. Ebû Bekr hemen minbere yöneldi. İnsanlar Omer’i bırakarak Ebû Bekr’i dinlemeye toplandılar. Ebû Bekr, Allah’a hamd ve senadan sonra “Amma ba’du” deyip şunları söyledi :
— Sizden her kim Muhammed’e ibâdet ediyorsa, iyi bilsin ki, Muhammed ölmüştür. Her kim de Allah’a ibâdet ediyorsa, iyi bilsin ki, Allah hiç ölmeyecek olan diridir. Yüce Allah: “Muhammed ancak bir rasûldür. Ondan evvel daha nice rasûller gelip geçmiştir. Şimdi o ölür, yahut öldürülürse ökçelerinizin üstünde geriye mi döneceksiniz? Kim iki ökçesi üzerinde geriye dönerse, elbette Allah ‘a hiçbir şeyle zarar yapmış olmaz. Allah şükr ve sebat edenlere mükâfat verecektir” (Âlu İmrân: 144) buyurmuştur.
İbn Abbâs dedi ki: Vallahi sahâbîleri o derece şaşkınlık kaplamıştı ki, bu âyeti Ebû Bekr okuyana kadar, Allah’ın bu âyeti indirdiğini sanki bilmiyorlardı da bütün cemâat bunu Ebû Bekr’den öğrenmişlerdi. Artık işittiğim herbir insan muhakkak bu âyeti okumaya başlamıştı.
ez-Zuhrî yine geçen senedle dedi ki: Bana Saîd ibnu’l-Museyyeb haber verdi ki, Omer o günkü hâlini şöyle anlatmıştır: Vallahi Ebû Bekr Âlu İmrân âyetini okuyuncaya kadar, Peygamber’in ölümü hakkında kanâatim yoktu. Onun okuduğunu işitince, dehşet içinde kaldım. Ayaklarım beni tutmaz olmuştu. Nihayet Ebû Bekr’in o âyeti okuduğunu işitince artık Rasûlüllah’ın öldüğüne kanâat getirip, bulunduğum yere çöktüm.