"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 4486

4486 İbn Şihâb şöyle demiştir: Bana Ubeydullah ibnu Abdillah ibn Utbete’bni Mes’ûd haber verdi ki, Peygamber’in zevcesi Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah’ın hastalığı ağırlaşıp ağrısı şiddetlenince, benim odamda bakılmak üzere kadınlarından izin istedi. Onlar da izin verdiler. Bunun üzerine Abbâs ibn Abdilmuttalib ile başka bir kimse arasında olarak ve takatsizlikten ayakları yerde sürünerek çıktı, benim odama geçti.

Ubeydullah dedi ki: Ben Âişe’nin ismini söylediği kimseyi Abdullah ibn Abbâs’a haber verdim. Abdullah ibn Abbâs da bana:

— Âişe’nin ismini söylemediği diğer adamın kim olduğunu biliyor musun? diye sordu.

Râvî Ubeydullah dedi ki: Ben:

— Hayır, bilmiyorum, dedim, ibn Abbâs:

— O, Alî’dir, dedi.

Peygamber’in zevcesi Âişe şöyle tahdîs ediyordu: Rasülullah benim evime girdiği ve ağrısı şiddetlendiği zamanki günlerin birinde:

— “Benim üzerime ağızları bağlanıp bağları çözülmüş olan yedi kırba su dökün! Umarım ki bu suretle biraz hafiflerim de insanlara vasiyet edebilirim!” buyurdu.

Su kırbaları hazırlanınca biz Peygamber’i, zevcesi Hafsa’ya âid olan bir leğenin içine oturttuk. Sonra o kırbaların suyundan üzerine dökmeye başladık. Döktük, döktük. Nihayet Rasülullah eliyle bize:

— “Artık yetişir!” diye işaret etti.

Aişe dedi ki: Bundan sonra Rasülullah mescide insanların yanına çıktı ve onlara namaz kıldırdı ve onlara hitâb edip koruştu.