4410 ibn Cureyc, İbnu Ebî Muleyke’den haber verdi ki, Abdullah ibnu’z-Zubeyr onlara şöyle haber vermiştir: Peygamber’in huzuruna Temîm oğulları’ndan süvârî bir hey’et gelmişti. (Bunlar müslümân olduktan sonra) Ebû Bekr:
— Yâ Rasûlallah, bunlara Ka’ka’ ibnu Ma’bed ibn Zurâre’yi emîr ta’yîn et! dedi.
Buna karşı Omer:
— Hayır, o olmaz; Akra’ ibn Hâbis’i ta’yîn buyur, dedi. Ebû Bekr:
— Sen muhakkak bana muhalefet etmek istiyorsun! dedi. Omer:
— Hayır, ben sana muhalefet etmek istemedim! dedi.
Ve bu suretle Ebû Bekr ile Omer, Rasûlüllah’ın huzurunda birbirleriyle çekişmişlerdi, hattâ sesleri de epeyce yükselmişti. İşte bu hususta şu âyetler indi:
“Ey îmân edenler, Allah’ın ve Rasûlü ‘nün huzurunda (sözde ve işte) öne geçmeyin. Allah’tan korkun. Çünkü Allah hakkıyle işiten, kemâliyle bilendir. Ey îmân edenler, seslerinizi Peygamberin sesinden yüksek çıkarmayın. O’na, sözle birbirinize bağırdığınız gibi bağırmayın ki, siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir…” (el- Hucurât: 1-2).