4399 Kays ibn Ebî Hazım tahdîs edip şöyle demiştir: Cerîr (radıyallahü anh) bana şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bana:
— “Benişu Zu’l-Halasa’dan rahatlandırmaz mısın?” buyurdu. Bu Zu’l-Halasa, Yemen’de Has’am kabilesi içinde el-Ka’betu’l-Yemâniyye diye isimlendirilen bir ev idi. Ben Ahmes kabilesinden yüzelli süvarinin başında hareket ettim. Ahmesliler iyi ata binerlerdi. Fakat ben at üzerinde duramazdım. (Bu beni sıkardı.) Peygamber göğsüme şiddetli bir vuruş vurdu ki, ben O’nun parmak izlerini göğsümde gördüm. Ve Peygamber:
— “Yâ Allah! Sen Cerîr’i sabit tut ve onu hâdî ve mehdî kıl!” diye duâ etti.
Akabinde Cerîr, o put evine gitti, onu yıkıp yaktı. Sonra Rasûlüllah’a bir haberci yolladı. Cerîr’in elçisi geldi ve:
— Seni hakk ile gönderen Allah’a yemîn ederim ki, ben Sen’in huzuruna ancak o put evini uyuz deve gibi bırakıp gelmişimdir, dedi.
Rasûlüllah bu haber üzerine beş kerre:
— “Ahmes kabilesi atları ve süvarileri mübarek olsun!” dedi.