4387 Ebû Burde şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû Saîd’in dedesi Ebû Mûsâ ile Muâz’ı Yemen’e gönderip:
— “Her ikiniz de kolaylaştırın; zorlaştırmayın, müjdeleyin; nefret ettirmeyin ve ikiniz de hükümde birbirinize uygun olun” buyurdu.
Ebû Mûsâ:
– Ey Allah’ın Peygamberi! Bizim Yemen toprağımızda arpadan yapılıp el-Mizr denen bir içki, bir de baldan yapılıp el-Bitu denilen bir içki vardır, dedi.
Peygamber de:
— “Her sarhoşluk veren şey haramdır” buyurdu. Akabinde ikisi de işlerinin başına gittiler. Muâz, Ebû Musa’ya:
— Sen Kur’ân’ı nasıl okuyorsun? diye sordu.
Ebû Mûsâ da Kur’ân’ı ayakta iken, otururken ve binek üzerinde iken okuduğunu bildirip:
— Ben Kur’ân’ı bir defada değil, sütün saat saat aralıklarla sağılması gibi fasılalı fasılalı okuyorum, demiş ve bunu tafsil edip: Ben uyuyorum ve kalkıyorum. Kalkışımdan sevâb beklediğim gibi uykumdan da sevâb ümîd ediyorum, demiştir.
Kendisi kıldan bir çadır kurmuştur. Artık birbirini ziyaret etmeye başlamışlardır. Bir defasında Muâz, Ebû Musa’ya ziyarete gittiğinde, bağlanmış bir adamla karşılaşmış da, Ebû Musa’ya:
— Bu nedir? diye sormuş. Ebû Mûsâ da:
— İslâm Dîni’ne girdikten sonra dînden çıkmış olan bir Yahûdî’dir, demiştir.
Muâz bunun üzerine:
— Vallahi onun boynunu vuracağım, demiştir.