4314 Ebû Zabyân haber verip şöyle demiştir: Ben Zeyd’in oğlu Usâme (radıyallahü anh)’den işittim, şöyle diyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi (Cuheyne kabilesinden) el-Huraka üzerine gönderdi. Bizler o kavme sabah baskını yapıp, onları bozguna uğrattık. Ensâr’dan bir mücâhidle ben, onlardan (Mirdas ibn Amr ve İbnu Nehîk el-Fedekî denilen) bir adama kavuştuk. Onu çevirdiğimizde:
— Lâ ilahe ille’llah, dedi.
Bu söz üzerine Ensârî arkadaşım ondan el çekti. Fakat ben mızrağımı ona sapladım ve onu öldürdüm. Medine’ye geldiğimizde bu iş Peygamber’e ulaştı. Bunun üzerine Peygamber:
— “Yâ Usâme! Sen o adamı Lâ ilahe ille’llah demesinin ardından mı öldürdün?” buyurdu.
Ben:
— O bu sözü ölümden korunmak için söyledi, dedim. Peygamber ise “Onu niçin öldürdün?” sorusunu hiç durmadan tekrar ediyordu. O kadar ki ben, keski bu günden önce İslâm’a girmiş olmayaydım diye temenni ettim.