Bu, Hayber’den üç gün önce, orada Peygamber’in sağmal develerine baskın ve yağmacılık etmeleri üzerine yapılan gazvedir.
4243 Ben Seleme ibnu’l-Ekva’ (radıyallahü anh)’dan işittim, şöyle diyordu: Ben bir sabah namazı ezanı okunmazdan önce (Medine’den Gâbe ormanlığı tarafına gitmek üzere) yola çıktım. O günlerde Rasûlüllah’ın sağmal develeri Zû-Kared mer’asında otlayıp yayılıyorlardı.
İbnu’l-Ekva’ devamla dedi ki: Yolda giderken bana Abdurrahmân ibn Avf’ın bir oğlanı kavuştu ve:
— Rasûlüllah’ın sağmal develeri (kırk kişilik çapulcular tarafından) alınıp götürüldü! dedi. Ben kendisine:
— Develeri kim aldı? Diye sordum. O:
— Gatafân kabilesi adamları! dedi.
İbnu’l-Ekva’ devamla dedi ki: Bu haber üzerine ben gür sesimle üç defa:
— Yâ Sabâhâh (Ey sabahçılar, erken kalkanlar, yetişin baskın var)! Diye haykırdım.
İbnu’l-Ekva’ dedi ki: Ben bu haykırışımı Medine’nin iki kara taşlığı arasındaki halka işittirdim. Sonra kendim yüzüm doğrultusu üzerine hiç sağa sola bakmadan yaya olarak çapulcuların arkalarından sür’atle koştum. Nihayet onlara yetiştim. Oradaki sudan su çekmeye başlamışlardı. Ben onlara oklarımı atmaya başladım. Ben iyi bir ok atıcısı idim. Her ok attıkça da:
— Ben İbnu’l-Ekva’im, bu gün alçakların öleceği gündür! Diyor ve böylece kısa vezinli şiirler söylüyordum.
Nihayet onlardan develeri kurtardım. Onlardan otuz tane de bürdeyi zorla aldım.
İbnu’l-Ekva’ dedi ki: Develeri sürüp getirirken Peygamber ve sahâbîler (beş veya yediyüz kişi) geldiler. Ben:
— Yâ Nebiyyellah! Ben onların su içmelerine mâni’ oldum. Onlar, yani hırsızlar topluluğu susuzdurlar. (Su aramakla meşguldürler.) Şu saat onlara bir müfreze gönder, dedim.
Fakat Peygamber:
— “Ey İbnu’l-Ekva’, sen alacağını aldın, artık yumuşak ol, şiddeti bırak” buyurdu.
İbnu’l-Ekva’ dedi ki: Sonra Medine’ye döndük. Rasûlüllah beni Medine’ye girinceye kadar devesi üzerine terkisine bindirdi.