4154 el-Berâ ibn Âzib (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Hendek günü (toprak kazılması yapılırken) Peygamber toprak taşıyordu. Hattâ karnını toprak örtmüş -yahut karnı toza bulanmıştı. Peygamber (bu sırada Abdullah ibn Revâha’nın) şu recezini söylüyordu;
Vallahi levlâ’llâhu mahtedeynâ,
Velâ tasaddaknâ velâ salleynâ,
Feenzilen sekîneten aleynâ,
Ve sebbiti’l-akdâme in lâkaynâ,
İnne’l-ulâ kad bağav aleynâ,
İzâ erâdu fitneten ebeynâ.
(Allah’a yemîn ederim ki, Allah olmasaydı biz doğru yolu bulamazdık. Sadaka da vermez, namaz da kılmazdık. (Yâ Rabb!) Kâfirlerle karşılaştığımızda ayaklarımızı sabit tut, üzerimize sekînet -ma’nevî kuvvet- yani sabır ve sebat indir. Şübhesiz onlar bizim üzerimize saldırmışlardır. Onlar bize fitne ve fesâd yapmak istedikleri zaman kaçmayıp dayatırız.)
el-Berâ ibn Âzib: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) “Ebeynâ ebeynâ (= Kaçmaz dayatırız, kaçmaz dayatırız)” kelimelerini söylerken sesini yükseltirdi, demiştir.