4124 Ebû Hazım, Sehl ibn Sa’d’dan işitmiştir. Şehre Rasûlüllah’ın yarasından soruldu da şöyle dedi:
— Dikkat edin, vallahi ben Rasûlüllah’ın yarasını yıkamakta olanı, suyu dökmekte olanı ve yaranın ne ile tedâvî edildiğini pekiyi biliyorum.
Sehl dedi ki:
— Rasûlüllah’ın kızı Fâtıma aleyhi’s-selâm yarayı yıkıyordu, Alî de kalkan ile suyu döküyordu. Fâtıma suyun kanı artırmaktan başka birşey yapmadığını görünce oradaki bir hasır parçasını alıp yaktı ve o yanığı yaranın üzerine bastı da böylece kanın akması durdu. O gün Peygamber’in rabâiye dişleri kırıldı, yüzü yaralandı ve başındaki miğferi de kırıldı.