3942 Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Ben altı yaşımda bir kız iken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) beni nikâh akdiyle zevceliğe almıştı. (Üç sene sonra) biz Medine’ye hicret ettik. Haris ibn Hazrec oğulları’nın menziline indik. Müteakiben ben sıtmaya tutuldum. Bu hastalıktan dolayı saçım döküldü. (İyileştikten sonra) saçım yine gürleşti ve omuzlarıma kadar uzadı. Bir defasında ben arkadaşlarımla beraber salıncakta oynarken annem Ümmü Rûmân bana doğru geldi de, beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Bana ne yapmak istediğini bilmiyordum. Annem elimi tuttu. Tâ evin kapısı önünde beni durdurdu. Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. Nihayet soluğum biraz yatıştı. Sonra annem biraz su aldı. Onunla yüzümü, başımı sıvazladı. Sonra beni eve koydu. Evde Ensâr’dan birtakım kadınlar hazır bulunuyorlardı. Bunlar bana:
— Hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmete geldin, dediler.
Annem beni bu kadınlara teslim etti. Bunlar da benim kılığımı kıyafetimi düzelttiler ve Rasûlüllah’a teslim ettiler. Beni hiçbirşey sıkmadı, ancak Rasûlüllah’ı habersiz görünce sıkıldım. Ensâr kadınları beni Rasûlüllah’a teslîm ettiklerinde, ben dokuz yaşında bir kızdım.