“Onlardan evvel (Medine’yi) yurt ve imân (evi) edinmiş olan kimseler, kendilerine hicret edenlere sevgi beslerler. Onlara verilen şeylerden dolayı göğüslerinde bir ihtiyaç (meyli) bulmazlar. Kendilerinde fakirlik ve ihtiyaç olsa bile (onları) öz canlarından daha üstün tutarlar…” (el-Haşr: 9)
3822 Gaylân ibn Cerîr tahdîs edip şöyle demiştir: Ben Enes’e:
— Reyin nedir: Siz Medineliler, Kur’ân’da gelmezden önce Ensâr adiyle anılır mıydınız, yoksa Ensâr adını size Allah mı vermiştir? Diye sordum.
Enes:
— Evet, bu adı bize Allah verdi, dedi.
Gaylân şöyle demiştir: Biz Basra’da Enes’in yanına girerdik de, o bize Ensâr’ın menkabelerini, hazır bulundukları harb yerlerini tahdîs ederdi. Enes, bana yahut Ezd kabilesinden bir adama yönelip gelirdi de bana yahut o Ezdli’ye hitaben Ensâr’ı kastederek:
— Senin kavmin Ensâr şu gün, şu gün, şu gün, şu gün bu işleri yaptı, derdi.